Romatizma hastalığına sahip olan insanlar alternatif tedavi yöntemleri için romatizma hastaları kaplıcaya gidebilir mi? Sorusuna sorarlar. Evet ya da hayır şeklinde cevaplanabilecek bu sorudan aldıkları cevaba göre kaplıca tatili planlayabilirler. Böylelikle romatizma kaynaklı sıkıntılarından kurtularak yaşanmalarını devam ettirme imkanı bulurlar.
Romatizma Hastalıklarında Kaplıca Ziyareti
Kemik, eklem, kas ve bağ dokusunu etkileyen ve kendisini şişlik, ağrı ve şekil bozukluğu şeklinde gösteren hastalıklara romatizma hastalıkları denir. İnsanların farklı yaş gruplarında yakalanabilecekleri bu hastalıklar çeşitli türlere sahiptir. Lupus, kireçlenme (osteoartrit), ankilozan spondilit (bel romatizması), fibromiyalji, gut, Behçet ve romatoid artrit (iltihaplı romatizma) gibi türler başlıca görülür.
Yaş grubuna göre gelişim seyri değişen romatizma hastaları kaplıca ziyaretinde bulunabilirler. Kaplıca sularının potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, sülfat, klorür ve bikarbonat gibi minareleri içermesi romatizma rahatsızlıklarında tedavi edici etkiye sahiptir. Ancak bu hastalıkların akut dönemleriyse bu dönemler geçene kadar kaplıcalardan uzak durmak daha faydalı olur.
İltihaplı Romatizma Hastalıklarında Kaplıca Ziyareti
Her romatizma hastasının kaplıcaya gitmesi uygun değildir. İltihaplı romatizma veya bilimsel diliyle romatoid artrit hastaları bu grupta yer alır. Romatizmanın kas, eklem veya bağ dokularda iltihaplı olarak seyrettiği durumlarda kaplıca fayda yerine zarar verir.
Bu hastalık aktif durumdaysa yaşanan ağrıların termal sular etkisiyle şiddetli hale geldiği görülür. Bu da insanlara acı verirken iyileşme süresini de olumsuz etkiler. İltihaplı romatizma doktor tarafından tedavi edilmiş ya da kontrol altına alınmışsa kaplıcaya gidilmesi yine uygun görülmez.
Çünkü termal suyun hastalığı yeniden aktif hale getirme olasılığı vardır. Bu nedenle romatoid artriti olan kişilerin mümkün olduğu kadar kaplıcalardan uzak durmaları gerekir. Kişilerin kaplıca ziyaretleri romatoid artriti olumsuz etkilerken uzman önderliğinde kaplıcada alınan balneoterapinin hastalık için olumlu etki ettiği görülür.
Yapılan balneoterapi sayesinde eklem fonksiyonlarının düzeldiği ve ağrıların azaldığı görülür. Bu tedavinin başarılı olması içinse ilaç tedavisiyle birlikte yürütülmesi ve bu tedavinin destek tedavi şeklinde olmasına özen gösterilmesi gerekir.
Romatizma Hastalıklarında Kaplıca Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Romatizma hastalıklarında kaplıca tedavisinin uygulama yöntemleri vardır. Her hasta için doğru uygulamanın bulunması ve uygulanması başarı açısından önemlidir.
Romatizma hastalıkları için kaplıca tedavisinin uygulama yöntemlerini şöyle sıralamak mümkündür;
- Tam banyo
- Yarım banyo
- Su içi egzersizleri
- Lokal banyo
- Balneoterapi
Bu uygulamalara başvurmadan romatizmal hastalıkların tedavisi için başvurulan doktorların onayının alınması önemlidir. Böylelikle tercih edilen kaplıca tedavisinin hastalık için uygun olup olmadığı veya başarı durumu öğrenilebilir.
Romatizma Hastaları Kaplıcada Ne Kadar Kalabilir?
Aktif veya durağan romatizma hastalarının kaplıcadan yararlanma süreleri ve durumları farklılık gösterir. Aktif seyreden hastalarda genellikle kaplıca tedavisi önerilmez. Balneoterapi yöntemi tercih edildiğinde ise doktor kontrolünde kaplıcada kalınması son derece önemlidir.
Romatizma hastalıklarının aktif durumu geride kalmışsa hastaların ortalama 10-30 dakika kaplıcada kalması yeterlidir. Bu sürenin geçmesi ağrıların artması gibi olumsuz durumlar yaratabilir.
Hangi Romatizma Hastalıkları İçin Kaplıca Uygun?
Kaplıcaların tedavi amaçlı kullanıldığı romatizma hastalıkları birden fazladır. Bu hastalıkların isimlerinin şöyle sıralanması mümkündür; klasik romatizma hastalığı, Behçet hastalığı, kireçlenme, bel romatizması, fibromiyalji ve kelebek hastalığı (lupus) olur.
Romatizma Hastalıkları İçin Gidilebilecek Kaplıcalar
Ülkede bulunan kaplıcaların her birinin romatizma hastalıkları için tedavi edici etkiye sahip değildir. Bunda kaplıcalarının mineral içeriği ve sıcaklığı etkili olur.
Romatizma hastalıkları için gidilebilecek kaplıcaların isimleri şunlardır;
- Kızılcahamam kaplıcaları (Ankara)
- Gazlıgöl kaplıcaları (Afyon)
- Ilgın kaplıcaları (Konya)
- Göynük kaplıcaları (Bolu)
- Gönen kaplıcaları (Balıkesir)
- Sandıklı kaplıcaları (Manisa)
- Kozaklı kaplıcaları (Nevşehir)
Bu kaplıcalara gidildiğinde ortalama süreyi aşmamak gerekir. Sürenin aşılması fayda ararken zarar olarak geri dönebilir. Ayrıca tercih edilen kaplıcanın temiz ve kullanıma uygun olduğundan emin olunmalıdır.